BTK Tepeden İnme Tüzük için Bastırırken, İnternet Erişim Sağlayıcılar Kendi Tüzüklerini İstiyor

6518 sayılı torba kanun yoluyla 5651 sayılı internet yayınlarının düzenlenmesi hakkındaki kanuna ilave edilen maddelerden birisi de, "İnternet Erişim Sağlayıcılar Birliği" oldu. Bu birliğin kendisi bir tartışma konusu ama tüzüğü daha önemli bir tartışma konusu. BTK'nın tepeden inme sunduğu şablon tüzük, erişim sağlayıcılar tarafında tepki ile karşılanırken, BTK tarafından adeta "imzalamadan gidilmeyecek" tehditleri savrulduğu


Yeni internet maddeleri ile ilgili olarak, kamuya açık konuşulmasa da arka planda önemli bir çatışma sürüyor. Bu çatışma “İnternet Erişim Sağlayıcılar Birliği” konusunda. 

Hatırlanacağı üzere “sansür” olarak yorumladığımız 5651’e ilave edilecek maddeleri taşıyan 6518 sayılı torba kanunun getirdiği yeniliklerden birisi de bu Erişim Sağlayıcılar Birliği olmuştu. 

Biz bu erişim sağlayıcıların KOBİ düzeyinde olanlar ile konuştuk. Kendilerine önce bu firmaların sayısını sorduk; BTK’nın ilk toplantıda 325 olarak verdiğini öğrendik. 

Ancak not edelim; BTK bu 325 rakamını vermekten pişman olmuş da olabilir. Çünkü bu rakamın ¼’ü ile tüzük onaylanabiliyor. 325 için ise bu rakam 82. Ama BTK’nın bugünlerde bu rakamı aşağıya çekme yollarını aradığı da belirtilen diğer bir husus. En azından 10 nisanda Ankara’da yapılan ve katılımın mecbur olduğu toplantıya 325 değil, nedense sadece 45 firma çağrılmış.

Diğer yandan kanuna göre, birliğin 19 mayısa kadar kurulması gerekiyor. Bu tarihe kadar, Birlik kurulamaz ise, BTK tarafından tüm servis sağlayıcılara yıllık cirosunun % 1’i civarında ceza verilecek. Bu nedenle herkes birlik kurulmasının ilk adımı olan tüzük üzerinde çalışıyor. 

Ayrıca kurulduktan sonra birliğin üyesi olmayanların da yetki belgesi iptal edilebilecekmiş. Yani "sivil inisiyatif" denilen bir yapıya sadece üye olmadıkları için, bu alanda çalışmaları yasaklanacak. Bundan önceki çalışmalarına bakılmayacak bile.

Bu da ilginç bir durum. Ticari hukuku açısından acaba nasıl oluyor? Merak ettik. Hükümet anlaşılan interneti kontrol altına almak için hak, hukuk bakmadan, bazı firmaları şak diye iptal edebilecek. 

Tüzük Tartışılıyor, Özgürlükçü mü olacak? Tepeden İnme mi?

Dedik ya.. 19 mayısa kadar birliğin kurulması şartmış. Ama tüzüğü çok büyük problem. Malum kanun “sivil inisiyatif” dese de, bu birlik aslında bal gibi bir devlet kurumu olarak görülüyor. Yapacağı tek işin “erişim engelleme” olacağı öngörülse de, yapılan hazırlıklar daha derin bir şeylere de işaret ediyor olabilir diyenler var.

Örneğin Danıştay tarafından Telkoder’in başvurusu ile iptal edilen 18 temmuz tarihli ve 401 sayılı BTK kararı, bütün ses ve internet trafiğinin Ankara’ya teslim edilmesini istiyordu. Diğer yandan geçenlerde Avrupa Birliği’nde iptal edilen “trafik bilgilerinin merkezi olarak 2 yıl tutulması” konusunda bir şeyler olabilir deniliyor. Bunlar “gizli ajanda” olabilecek konular diyenler var. 

İşte bu açıdan da bakıldığında birliğin temel taşı olan "tüzük" çok önemli.

BTK’nın tüzüğü kontrol altında tutmak istediği ise çok açık. Bunu Ankara’da düzenlediği ilk toplantıda da açıkça ortaya koydu ve şöyle dedi ;

    Biz 10 büyük firma ile ayrıca toplantı yaptık. Şimdi biz bu tüzüğü yazalım ve sizlere onaya sunalım. 

Görüştüğümüz KOBİ düzeyindeki servis sağlayıcılar, BTK bunu neden söylemiş olabilir diye sorduk ve şu cevabı aldık ;

    İstedikleri gibi bir tüzük yazmak istedikleri ve sadece yasaklamaları yapmayı hedefledikleri için…

Nitekim BTK’nın bu ifadesi üzerine toplantıda, firmaların ayaklandıkları ve 

    Bir meslek örgütü oluşturuluyorsa, bırakın tüzüğümüzü kendimiz yazalım..

dedikleri ama toplantının muhalefet başladığı anda BTK tarafından sona erdirildiği bildiriliyor. Firmalar; 

    Düşüncelerimizi belirtmemize fırsat verilmedi..

diyorlar. Ama asıl ilginci bu noktada başlıyor. Erişim Sağlayıcılar Grubu kendi taraflarında tüzük çalışmalarını başlatıyorlar ve 10-15 günlük bir süre geçiyor. Sonra geçen cuma günü, mesai bitiminde, BTK tarafından bütün erişim sağlayıcılara bir şablon tüzük yollanıyor ve firmalardan, hafta sonundan sonraki pazartesi öğlen saatine kadar bu tüzüğü onaylamaları isteniyor. 

Ama öyle bir tüzük gönderiliyor ki, erişim sağlayıcılar şöyle yorumluyor; 

    Tümüyle anayasaya aykırı, eşitlik, hak ve adalete aykırı. Adeta “Paran kadar söz hakkı” anlamı çıkan bir tüzük bu. Yaşanan süreç çok acı..

“Paran Kadar Söz Hakkı” Değil, Eşit Hak Sağlayacak Meslek Birliği 

“BTK’nın tüzük zorlamasına karşın, siz ne yaptınız. Belki BTK bu tüzüğü yazmak zorunda kaldı. Bu kadar firma biraraya kısa zamanda gelemeyebilir mi acaba?” diye sorduk ama bu grup şunları söyledi :

    Olur mu? Bu herkesin işi, mesleği. Hemen çalışmaya başladık. Önce BTK tüzüğündeki maddeler hakkındaki görüşlerimizi BTK’ya mail olarak gönderdik.. Herkes kendi görüşünü dile getirdi.

    Ama yanısıra, ilk toplantı sonrasında, “Erişim Sağlayıcılar Grubu” olarak 200 üye ile bir mail grubu oluşturmuştuk. Bu mail grubunda ve tamamen internet ortamında, kendi tüzüğümüzü hazırlamaya başlamıştık zaten. Çünkü Ankara’daki toplantı sırasında, “ışığı aldık” yani “adaletsizlik” olduğunu farkına varmıştık. Mail grubu bu nedenle kuruldu ve Tüzük yazmaya da bu nedenle başladık. 

    BTK aslında emri-vaki hareket tarzı ile bizi birleştirdi.

    Bu çalışmayı tamamen hukuki açıdan yaptık. Herkesi çağırdığımız çalıştaya kadar, sürekli olarak bilişim hukuku avukatlarımızdan destek aldık. Almaya da devam etmekteyiz. Gökhan Ahi başta olmak üzere, diğer İstanbul Barosu Bilişim Hukuku avukatları bize destek oldular, toplantımıza katıldılar. Çünkü tüzük bir hukuk metnidir. Çünkü bir birliğin tüzüğü onun hukuk metnidir….

    Tüzük çalışmalarına başladığımızda da, BTK’ya mail attık ; “tüzük çalışmalarına başlıyoruz, bitince size de göndereceğiz dedik. Bitince de gönderdik ve görüş istedik…. Ancak bugüne kadar ne olumlu ne olumsuz hiç bir görüş yollamadılar.. Yaklaşık 20 gün oldu..

Tüzüğü imzalayan firma sayısını sorduğumuzda ise, şu cevabı aldık;

    Biz Tüzüğümüzü herkesin katkısı ile hazırladıktan sonra, 9 nisan’da firmaları bir toplantıya davet ettik. Tüzüğümüzün maddelerini oyladık, bir kaç madde değişti ama sonuçta kabul oldu. Bu toplantıya 52 firma katıldı. Hepsi imza attı. Toplantıya katılmayıp ama tüzüğe imza atan 6 firma daha oldu.

    Tahmin ederseniz, Anadolu firmalarını İstanbul’da toplamak zor. Toplantıya çeşitli nedenlerle katılamayan 50 firma daha “tüzüğünüzü onaylanacağız, hemen gönderin” dediler. Yarın itibariyle tüzüğü notere onaylatıp imzaya açacağız.. Kurucu yönetim kurulu üyeliği herkese açık bu bir çağrıdır aslında. 

Bu noktada belirtelim; Telkoder’in de kaç olduğunu bilmemekle birlikte önemli sayıda imza topladığını, bazı firmaların her 2 tüzüğü birden imzaladığını öğrendik. 

Erişim sağlayıcılar grup ilginç bir başka noktayı da şöyle belirtti ;

    Biz 9’unda toplantı yerimizi ve tarihimizi duyurduktan hemen sonra, BTK ayın 10unda 45 firmayı arayarak Ankara’da acil ve katılınması mecburi bir toplantıya davet etti. Bu toplantıya bizleri davet de etmedi. 

    Bu toplantı sırasında BTK Başkanı katılan herkesin, tüzüğü imzalayıp öyle gitmesini istemiş ama sadece 6 büyük firmanın imzasının alınabildiğini öğrendik ve arkamızdan da “bunlar kaç kuruşluk adamlar” denilmiş. 

Biz gruba “Tüzüğünüzün farkı nedir?” diye sorduk. Şunları belirttiler;

    Biz tüzüğümüz, yazmaya başladığımız ilk günden son güne kadar tüm servis sağlayıcıların görüş ve fikirlerine açık ve halen de açık. 

    Büyük firmalar kendilerini ayrı tutuyorlar ama tüm Servis sağlayıcıların menfaatleri ortak. Birliğin yönetilmesi konusunda bir çıkar beklemiyoruz. Ama büyük firmaların da bizden farklı bir çıkarı olmamalı. Tüzüğün maddeleri arasında, yönetim kurulu seçiminde gibi maddeler de olmamalı.

İnternet Erişim Birliği Firmalarının % 95’I KOBİ

Bu arada internet erişim sağlayıcı deyince aklımıza TTnet, Superonline, Turk.net, Doruk.net filan geliyor. Ama bu firmalar çok farklı firmalar. Kendilerine sorduk; “Siz nasıl firmalarsınız?” diye;

    Biz Kobi firmalarız.. İrili ufaklı bir çok firmayız. Dev değiliz ama büyükçe olanlarımız da var. Bizler firmalarımızı küçükten, kendi emeğimiz ve sermayemiz ile büyüttük ve mücadele içinde büyütmeye de çalışıyoruz. Içimizde, evlerinin bir odasında başlattığı çalışmayı, bugün 15-20 kişilik istihdama ve hatta 80 kişilik istihdamlara taşıyan firmalar var..

    Biz Türk Telekom’a filan da gelir sağlıyoruz ama bu da engelleniyor. Sanki elde ettiğimiz müşteriler, TTnet’ten çalınıyor gibi gözüküyor galiba. Bu nedenle de sürekli olarak yolumuz engelleniyor.. 

Bu firmalar bir yandan da bu internet erişim birliğinin kurulmasını istiyorlar ama bunun bir engelleme fonksiyonu olan kurul değil, sektörün düzenlenmesinde destek olacak bir grup olması yönünde düşünceleri var;

    Birliğin kurulmasını istiyoruz. Rekabet Hukukunun gözetilmesi için. Yasa koyucunun bu birliği sadece engellemeler için kurması Anayasaya aykırıdır.

    Birliği meslek birliği olarak ve örgütlenme adına istiyoruz. Rekabeti dayanabilir hale getirmek için istiyoruz. 

    Halktan yana tavır almak istiyoruz..Mevzuata aykırı bulduğu engellemelerle birlik itiraz edebilir demiş biz bu maddenin işletilebilmesi için herşeyi yapacağız..

Türk Telekom Engelliyor mu?

KOBİ erişim sağlayıcıların BTK’dan bir şikayeti de, serbestleşmenin düzgün yapılamaması, sektörde rekabetin düzgün çalışamaması nedeniyle. Şunları söylediler.

    Biz aslında Türk Telekom’la birlikte çalışacak alt firmalar olabilecekken, nedense hep engelleniyoruz. BTK, Türk Telekom’un özelleşmesinden sonra, biz küçük firmalara yetki verirken, hep desteğini etkiledi. Türk Telekom altyapısını TTnet ile paylaştı.. küçük ve orta ölçekli işletmelerin altyapısını kullanmasına çok fırsat vermedi. 

    Hali hazırda düzenlemeler var ama Türk Telekom’un ofisleri ve altyapısı bir kaç büyük firma tarafından kullanılabilir. Büyük firmaların tekelindedir. Kartel olanca eziciliği ile sektörümüzün üstünde kılıcını sallamaktadır. 

    STH firmaları ve büyük operatörler baskın rolde bulunmaktadırlar. Biz yıllarca önce STH olmak için başvurduk, aylarca “adresti, filan maddeydi vs” uğraştırdıktan sonra ancak verdiler yetkileri. 

    Aslında bu yetki bizim için dolaylı bir yetki. Yani fiber altyapıyı almak için servis sağlayıcı lisansı şartı var. Ancak o zaman metro ağa ulaşılabiliyor.. mecburen alıyoruz. Belki 1 tane bile internet abonesi almıyorsunuz ama siteler üzerinden internet erişimi veren bir firmasınız. İnternet altyapısı sunmuş oluyorsunuz.. 

Devlet Bu Altyapıyı Neden Firmalara Yaptırıyor?

Son söylenen ifade ise, devletin Erişim Birliğini, firmaların kendi paraları ile kurdurulması. Bunu da büyük sorun olarak görüyor ve şöyle diyorlar;

    Devlet kendi engellemesi için birliği bana kur diyor ama onbinlerce dolarlık donanımı da bana aldırıyor. Burada da bir sorun var. 

Ya BTK’ya Güven?

Bu hikayeden bir darb-ı-mesel çıkacaksa, o da şu; bundan 3 ay önce BTK daha güvenilir bir kurum olarak düşünülüyordu. Ama belki 10-14 yıllık emek heba oldu. Sektördekilere göre; hem yöneticilerinin, hem de kurumun kimliği son internet kanunu ve sonrasında gelen olaylarla birlikte hasar almış gözüküyor. Öyle ki; şu anda BTK bir tüzüğü imzalatmakta bile zorluk çekiyor. Hem de CEZA sopasına rağmen. Firmalara tüzük dikte ettireceğini sanıyor ama aksine onları karşı safta birleştiriyor.

Erişim Sağlayıcılar Birliği mi? İstihbarat Alt Yapısı mı?

Son sözü de biz söyleyelim; Erişim Sağlayıcılar Birliği konusunda pek çok servis sağlayıcı; “zaten site engelleme bugün yapılıyor, bir sorun yok, neden yeni bir yapılanma var?” diye soruyor.

Biz de aynısını soruyoruz ve diyoruz ki; sektör bunun bir meslek birliği olduğuna inanmıyor. Bu yapılanmanın bir “iç istihbarat yapılanması” olduğu konusunda önemli işaretler var.

CHP’nin seçimler nedeniyle hemen başvurmadığı Anayasa Mahkemesine bugünlerde internet maddelerini götüreceği bilgisini aldık. Umarız bir an once götürürler de bu garabet yapılar ortadan yok olur.

Yorumlar